Sevgi Özel: Okur ve Yazar Olmak mı, Okuryazar Kimliği Kuşanmak mı?

      Dil Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sevgi Özel, 17 Ekim 2014'te yapılan çalıştaya gönderdiği "Okur ve Yazar Olmak mı, Okuryazar Kimliği Kuşanmak mı?" başlıklı iletisinde katılımcılara, gençlere seslendi.
* * *
      Değerli Katılımcılar, Sevgili Gençler,
      Ailemi ilgilendiren bir sorun nedeniyle aranızda değilim; uzağınızda da değilim. Öncelikle bu çalıştaya hazırlanırken özveriyi, dayanışmayı, gönüllü birlikteliği somutlaştıran örgütlerimizin öncülerini, onlara yoldaşlık eden gençleri, bilim ve sanat insanlarını en içten duygularla kutlarım.
      “Okuryazar” ile “okuryazarlık” Dil Devrimiyle kazandığımız sözcüklerdir. Benim için her ikisi de okumak ve yazmak eylemlerinin kucaklaşmasıdır; insanı kendisiyle, yaşadığı toplumun, dahası dünyanın gerçekleriyle buluştururlar. İçinde yaşadığımız dönemde okur ve yazar olmanın ötesine geçmeye, okuryazar kimliği kuşanmaya çok gereksinimimiz var. Yalnız ülkemizde değil, dünyada da toplumları bilim ve sanatın ışığıyla buluşturanları düşündüğümüzde hepsinin okuryazar olmanın ötesine geçen gerçek aydınlar olduğunu görürüz. Ülkemizi düşündüğümde usuma ilkin Mustafa Kemal Atatürk gelir.
      Mustafa Kemal, güç koşullarda okuyup asker olan; okuryazarlıkla yetinmediği için asker kimliğinin ötesine geçen bilge bir aydın, uzak görüşlü bir devlet adamıdır. Sorularının arkasına düşmüş, sorunlara ussal çözümler üreterek Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur. Bununla da yetinmemiş, yaptığı devrimlerle dünü unutmayacak, bugünü doğru değerlendirerek ve okuryazarlık kimliği kuşanarak yarını güvence altına alacak kuşaklar yetişmesinin yolunu açmıştır. İşte bugün onun açtığı yol karartılmak istenmektedir. Tek yanlı okuyan, dahası tek yanlı okuduğu kuşkulu birilerinin subaşlarını tuttuğu bu dönemde, okumak ve yazmak eylemleri gibi doğallıkla okuryazarlık da anlam değiştirmiştir.
      Gerçek birer okuryazar olamayanlar, bilet işlevi yükledikleri okuryazarlığı çıkar için kullanmakta, eğitim ve gelir düzeyi düşürülen toplumun inanç ve köken ayrımını siyasaya araç yapmaktadırlar. Sizler gibi ben de “okuma”yı, cumhuriyetle kazanılan değerlerin canına okuma; “yazmayı” da yakın tarihi yalanlarla karartarak Mustafa Kemal’le hesaplaşma aracı yapanlara öfkeliyim. Öfkeliyim; ama karamsar değilim.
      Sevgili gençler, karamsarlık “kara”dan gelir; karamsarlığı dünyanıza sokmayın; okuryazarlık kimliğinizi ödünsüzce kuşanın. Cumhuriyet kızlarıyla oğullarının düşüncelerini hiçbir örtünün, hiçbir baskının tutsak edemeyeceğine inanın. Ben, usun öncülüğündeki bilim ve sanatın parlatacağı özgür düşünceli okuryazarların, üstümüze çöreklenen bu karabasanı, tıpkı 91 yıl önce olduğu gibi söküp atacağına inanıyorum.
      Sevgili gençler, sizler Mustafa Kemalce düşünerek, okuryazarlık kimliğinizi onun gibi taşıyarak aydınlanma meşalesini yeniden parlatacaksınız; her zaman el ele olacağız!
      Şimdiden ulusumuzun Cumhuriyet Bayramınızı kutlarım. Saygı ve sevgilerimle…