Bildiriler

      Eğitimbilimciler, toplumbilimciler, düşünürler, aydınların "okuryazarlık" ve "demokrasi" konusundaki bilimsel araştırmaları, görüşleri, düşünceleriyle varsıllaşıyoruz.

OKUMA KÜLTÜRÜ EDİNDİRME SÜRECİNDE TEMEL SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Prof. Dr. Sedat Sever
      “Okuma kültürü”, ülkemizde, alanyazında son yıllarda kullanılmaya başlanan bir terimdir. Terimin anlam çerçevesinin oluşturulmasında bilimsel çalışmaların önemli bir payı olduğu söylenebilir. MEB Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürlüğü’nün 2004 yılında düzenlediği, “Okuma Kültürü ve Okullarda Uygulama Sorunları Toplantısı” ile 2008 yılında Eğitim Sen Ankara Şubeleri ve Türkiye Yazarlar Sendikası Ankara Temsilciği tarafından düzenlenen “Çocuk ve Okuma Kültürü Sempozyumu”, okuma kültürünün birçok boyutuyla anlaşılmasına ve tartışılmasına katkı sağlayan çalışmalar olmuştur.
Yazının tümü >>

ELEŞTİREL DÜŞÜNME
Gülnihal Şakrak
      21. yüzyılın sağladığı teknolojik olanaklar sonucu insan yaşamının her alanında hızlı sosyal, kültürel, ekonomik değişiklikler olmuştur. Bütün bu değişimler toplumların ve toplum bireylerinin de değişmesine neden olmuştur. Bu hızlı ve devam etmekte olan değişime uyum sağlayacak bireyler yetiştirilmesi gereksinimi ortaya çıkmıştır. Nitekim günümüzde eğitimin en önemli amacı, değişik koşullara uyum sağlayabilecek, sorgulayabilecek, eleştirel ve çok yönlü düşünebilen, insanlara saygılı ve düşüncelere hoşgörü ile bakabilen becerilere sahip sorumlu yurttaşlar yetiştirmektir (Kutlu, 2011).
Yazının tümü>>

BİLGİ OKURYAZARLIĞI
Selim Maltepeler
      Teknolojinin hızlı gelişimi ve bilgi teknolojilerinin günlük yaşantımıza girmesiyle birlikte dünya toplumları, bilgi toplumu olma yolunda hızlı bir değişim içine girmiştir. Bireylerin yaşamlarını kolaylaştıran ve zenginleştiren bilgi ve bilgi kaynaklarına erişim yolları artmıştır. Bilgiye erişimin kolaylaşmasıyla doğru orantılı olarak elde edilebilecek bilgi miktarının artmış olması, aşırı bilgi yükü ("information overload") sorununa neden olmaktadır. Yapılan araştırmalar, aşırı bilgi yükünün karar verme becerilerimizi yarı yarıya azalttığını göstermektedir. Bilgi miktarındaki bu artış nedeniyle bilgi kaynaklarına erişim becerilerimizin gelişmesi gerekmekte ve artan bilgi üretimi nedeniyle de eski bilgilerimizin geçerliliğini yitirmesinden dolayı yaşam boyu öğrenme bir zorunluluk olmaktadır (Saatçioğlu, Özmen ve Özer, 2003).
Yazının tümü >>